Hastaların Sessizliği: Sağlık Turizmi Satışında Görünmeyen İtirazlar
Sağlık turizmi satış ekiplerinin en büyük şikâyetlerinden biri: hastaların sessizliği.
-
Arıyoruz, açmıyorlar.
-
İlk temas mesajını atıyoruz, dönmüyorlar.
-
İhtiyaçlarını anlamak için bilgi ve resim istiyoruz, göndermiyorlar.
-
Teklifimizi gönderiyoruz, kayboluyorlar.
Ve satış ekiplerinin dilinde hep aynı soru:
“Beni arama, bana yazma ya da ilgilenmiyorum demek bu kadar zor mu?”
Peki, hastalar önce talep yapıp sonra neden sessizliği tercih ediyorlar?
Sessizlik de Bir İtirazdır
Şaşırmayın lütfen. Sessizlik aslında görünmeyen bir itirazdır.
Bir düşünün: Siz de hayatınızda, beğenmediğiniz, güvenmediğiniz, ihtiyaçlarınıza uymayan, doğru bir vibe (genç kalmak adına gençlerin terimlerinden kullanayım dedim 😊) vermeyen ya da o an önceliğinizde olmayan bir durumda, açıklama yapmadan sessiz kalmayı tercih etmediniz mi?
Daha baskın (D) ya da sosyal (I) kişilik tipleri bu durumu tuhaf bulabilir. Ama çoğunuz bu yazıyı okurken “Evet ya, ben de yapıyorum” diyeceksiniz.
O yüzden ilk adım: sessizliği bir itiraz olarak kabul etmek.
İkinci adım: Bu sessizliği bozmak için hangi stratejilerin işe yaradığını anlamak.
Sessiz İtirazların 3 Sebebi
1️⃣ İlgisizlik
-
Gerçek bir ihtiyaç yoktur.
-
Hasta sadece bilgi topluyordur.
-
Ama unutmayın: Bir kere aklına düşmüştür. Bugün olmazsa gelecekte mutlaka gündeme gelecektir.
2️⃣ Kararsızlık
-
Çok seçenek = güvenmekte zorluk.
-
Çoğu kişi güvenmediği kişiyle özelini paylaşmaz.
-
Bu yüzden başta hasta, sessiz kalarak güven testine girer.
-
Çözüm: Vazgeçmemek, güven inşasına devam etmek.
3️⃣ Korku
-
Satıcı baskısı → Hasta, kendini korumak için sessiz kalır.
-
Fiyat korkusu → “Ya bütçemin çok üstündeyse?” endişesi.
-
Bilinmezlik korkusu → Farklı ülke, yabancı dil, yanlış karar verme kaygısı.
-
Çözüm: Sosyal kanıt sunmak, daha önce tedavi olan hastalarla görüştürmek, güveni pekiştirmek.
Sessizliği Anlamadan Satış Olmaz
Sesli itirazlar kolaydır. Çünkü karşınızdaki ne düşündüğünü söyler, siz de çözüm üretirsiniz.
Ama sessiz itirazlar zordur. Çünkü:
-
Her ihtimal masadadır.
-
Nereden başlayacağınızı bilemezsiniz.
İşte bu yüzden satış ekipleri, sessizliği çözebilmek için önce kendilerine dönmeli.
Kendi hayatınızda siz hangi süreçlerde sessiz kalıyorsunuz?
Nasıl bir yaklaşım olsaydı o sessizliği bozardınız?
Eğitimle Sessizliği Bozmak
Unutmayın: Sessizlik reddediş değildir, çoğunlukla bir korunma refleksidir.
Görevimiz, hastanın sessizliğini zorla kırmak değil; güven vererek onun kendi isteğiyle konuşmaya başlamasını sağlamaktır.
Tam da bu noktada, vaka bazlı satış eğitimleri fark yaratır.
-
Yapılan araştırmalara göre, satış eğitimlerinde en etkili yöntem %69 oranıyla vaka bazlı uygulamalardır.
-
Çünkü ekipler, gerçek hasta yazışmalarını ve senaryoları çalışarak sessizliğin ardındaki nedenleri daha net görür.
-
Teorik bilgi değil, canlı örnekler üzerinden öğrenilen stratejiler kalıcı olur.
-
Böylece ilk mesajdan kapanışa kadar dönüşüm oranı 2–3 katına çıkabilir.
Sessizliği bir duvar değil, açılmayı bekleyen bir kapı gibi görün.
Ve unutmayın: Doğru yöntemlerle, o kapı her zaman açılabilir.
Ekibinizin de sessiz itirazları aşmasını ister misiniz?
Adım Adım Satış – Sağlık Turizminde Gerçek Vaka Bazlı Eğitim Programı ile gerçek itirazlar üzerine odaklanıyoruz. Sizleri de bekliyoruz.
Yorumlar